YAHUDİ MODACILAR-3

O zamana kadar moda sahası her yerde gelişiyordu. Ralph Loren, yalnızca kravat üreten ilk POLO mağazasını 1967’de açtı. Bir yıl sonra Calvin Klein ilk mont ve kolsuz elbise serisini Bonwit Teller’e sattı.

Bronx doğumlu Calvin Klein yapıyı ve duygusallığı severdi. Kot pantolon ve iç çamaşırı gibi sıradan şeyleri alıp seksi moda ürünlerine dönüştüren ilk kişi oydu. 1980’lerde hem moda, hem de reklamcılıkta yeni bir standart yaratan 38 yaşındaki tasarımcı, o zamanlar 15 yaşında olan aktris Brooke Shields’i kot pantolonla poz vermesi için tuttu ve izleyicilere “Calvins’imle benim aramda ne olduğunu bilmek istiyor musunuz? Hiç bir şey”. Reklamdan herkes çok etkilenmişti.

30 yıl boyunca moda dünyasının zirvesine çıktı. Kadınlar ve erkekler arasında, uyuşturucu ve ayıklık arasında gidip gelen kişisel hayatıyla, magazin gazetelerini şoke eden Klein, kişisel biyografisini uluslararası bir markaya dönüştürdü. 2003 yılında şirketi Philips Van Hausen’e sattığında, adı kemerlerden parfümlere ve ceketlere kadar her şeyin sembolüydü. Kaşesi hala milyonlar kazanıyor.

Calvin Klein sahneye çıktıktan beş yıl sonra Holokost’tan sağ kurtulan birinin çocuğu ve annesi FİAT otomobili servetinin varisi olan bir prensin, bir zamanlar eşi olan Diane Von Fürstenberg,”kadın gibi hisset, elbise giy” sloganıyla yeni bir tasarım yarattı.

Annesinin Nazi Toplama Kamplarından kurtarılmasından iki yıl sonra doğan Diane Simon Michelle Halfin, annesinin iyimser dünya görüşünü hemen benimsedi. Lily Nahmias soğuk kışlar boyunca günlerce karda, kamptan kampa yürümek zorunda kalmıştı. Aslında Lily, gerçekte hayatta kalmak ruhuyla dolu olduğundan, savaştan sonra, Alman hükümetinden Holokost tazminatı olan çekini aldı ve tüm parayı kendine aldığı bir samur kürke harcadı. ”Kamplarda çok üşümüştü ve bir daha asla üşümek istemiyordu.”

1973’te kadınların pantolon takımları denediği ve erkeklerin Nehru ceketleri, bir karşı kültür deneyleri çağında DVF, kadınsı bir tasarım olan anvelop elbiseyi tanıttı. Dahası kadınlara kendilerini seksi, özgüvenli, kadınsı bir şekilde ve hala profesyonel hissettiren bir elbise vererek o dönemin trendine başkaldırmak istiyordu.

Bir gecede kendini Newsweek’in kapağına çıkaran sansasyonun nedeni sorulduğunda; Von Fürstenberg, ”kadınlar hem seksi, hem başarılı, hem güçlü bir kadının vücuduna uyacak şekilde hem de pratik olmalarını sağlayan giysileri giymeye hazırdı. Hiç kimse gerçekten bir kadının vücuduna uyacak şekilde tasarlanmış, ve aynı zamanda onu gündüzden geceye kolaylıkla geçiren giysiler tasarlamıyordu. Dolabınızı açtığınızda yüzünüz gülsün diye, dostlarınıza ve sizleri iyi hissettiren kıyafetler yapıyorum.”

Şu anda Amerika Moda Tasarımcıları Konseyinin başkanı olan ve anvelop elbisesi artık yeni nesil kadınların gözdesi olan Von Fürstenberg, kendini Yahudi hissettiğini ancak dindar olmadığını söylüyor. Kutladığı tek gün Yom Kipur. Kipur günü oruç tutuyor. ”Kipur’un verdiği mesaja inanıyorum. Benim için bir yansıma ve teşekkür zamanı…yeni yıl için temiz bir başlangıç”

Savaş sonrası tasarımcı kuşağının çoğu için moda aile geleneğinin bir mirası olan kanlarında vardı. Şehirli, sofistike stile bir övgü niteliğindeki DKNY serisinin yaratıcısı Donna Karan moda referanslarıyla dolu bir insan. Annesi bir modeldi ve üvey babası bir şarkıcıydı. Babası Gabby Faske de işin içindeydi. Donna üç yaşındayken, babası vefat etmiş olan bir terziydi. 14 yaşında bir giyim mağazasında çalışırken, müşterilerin hangi kıyafetlerin vücut hatlarına en uygun ve güzel gösteren kıyafetler konusunda tavsiyelerde bulunacak kadar kendine güveniyordu. Anne Klein’a kaydolmadan önce, Parson’s School of Design’da eğitim aldı. Sonra 1974’te, Karan kızı Gabrielle’i doğurduktan hemen sonra, Anne Klein 50 yaşında meme kanserinden öldü. Yöneticiler 26 yaşındaki Karan’dan koleksiyonu tamamlamasını istedi. Daha sonra Anne Klein serisinin baş tasarımcısı oldu. Kendi DKNY serisi, dokuz yıl sonra, New York siluetinin Peter Arnell fotoğrafı ve Özgürlük Anıtı’nın ikonik manzarasıyla tamamlandı. Bir keresinde bir gazeteciye söylediği gibi, ”Ralph Amerika’nın sahibiydi, Calvin seksin sahibiydi, ben de New York’un sahibi olmaya karar verdim.” demişti.

Karan gibi, Kenneth Cole’un da meslekte aile kökleri var. Babası Charlie, ’El Greco’ ayakkabı imalat şirketinin sahibiydi. 1982’de genç Cole, New York’daki Hilton Oteli’nde Market Week’de kendi  yeni  ayakkabı serisinin ilk gösterimini yapmak için yola çıktı. Cole İtalya’ya yaptığı gezisinden henüz yeni dönmüştü ve bırakın showroomu bir otel odası için ödeyecek parası olmadığı için bir karavan kiraladı. Ancak şehir yalnızca filmlerde kullanılan römorklara park izni veriyordu. Bu yüzden şirketinin adını Kenneth Cole Productions olarak değiştirdi ve başvurusundaki amacının, ”The birth of shoe company” adlı uzun metrajlı bir film çekmek olduğunu yazdı. Hikaye, üç günde 40.000 çift ayakkabı sattığını ve bir film çektiğini anlatıyor. O zamandan beri Cole klas, zarif ayakkabılara ve giysilere ve sosyal açıdan sorumlu reklamcılığa öncülük etti.

Isaac Mizrahi de bu işlerin bir çocuğuydu. Zeke ve Sarah Mizrahi’nin en küçük çocuğu ve tek oğlu, New Jersey’de birbirlerine sıkıca bağlı bir Suriye Yahudi Cemaatinde büyüdü. Babası önce Wooster caddesinde kalıp kesici olarak ve daha sonra çocuk giysileri üreticisi olarak hazır giyim endüstrisinde çalıştı. Annesi oğlunu bale gösterilerine ve büyük mağazalara alış veriş gezilerine götürerek ona kaliteyi aramayı öğretti. Ona, Chanel ve Balenciagas gibi tasarımcıların sihrini gösterdi. Couture’ün ayrıntılara gösterdiği özen konusunda dersler alan Mizrahi, tasarımlarını, onları piyasaya sürmeye karar verdi. Önce Target ile ve şimdi de Liz Claiborne ile ortaklık kurarak, taze, genç, hatta tuhaf kıyafetleri, muhteşem dikişlere sahip fakat mütevazı bir fiyata sunuyor.

Açıkça eşcinsel olan Mizrahi, ruhunda Yahudi hissettiğini ancak eşcinselliğin yanlış olduğuna dair ortodoks inançla çeliştiğini söyledi. Bir keresinde modayı neyin tanımladığı sorulduğunda, tasarımcı kıyafetlerin nasıl yapıldığını sevgi dolu ayrıntılarla anlattı-ceketin özel baskısı, kolun kıvrık başı, vatkaların takılma şekli. ”Tanrı” dedi ”Terzidedir”. Bar Mitzva yapan, ancak Yahudiliğini uygulamayan Yahudi model Joan Hamburger’in oğlu Michael Kors, muhtemelen aynı fikirde olacaktır. Bravo’nun Project Runway Şovunun müdavimi olan işçiliğiyle tanınan Parson’s mezunu, New York Times’ı geçenlerde onun ününden bahsetti: ”Genç ünlüler, sosyete figürleri ve onların takipçileri. O’nu Oscar de la Renta’ya harika bir alternatif olarak görüyor. ”Ruhu iyi ama, Ortodoks Yahudi inancıyla çelişiyor”, dedi.

Mizrahi, 1980’lerde sahneye çıktığında, Amerikan gündelik tarzı öfkeyi yansıtıyordu. Mizrahi 2003 yılında tasarımlarını pazarın aşağısına Target’a götürdüğünde, uluslararası ekonomi-modanın üretim üssü ile birlikte-küreselleşmişti. İnternet bağlantılarıyla hızlanan ve üçüncü dünya ülkelerindeki ucuz iş gücüyle beslenen Amerikan tasarımları hala kraldı, ancak üretim Asya’ya kaymıştı. Mağazalar, ürünlerinin taze görünmesi için, sezonlar ekledikçe ve tasarımcılar 7/24 bir döngüde yaratmaya zorlandıkça, canavarı besleme baskısı arttı. Sonuç piyasa trendi için bir çılgınlıktı.

Journal’den, Binkley, ”Asya’dan Los Angeles limanına dünyanın herhangi bir noktasından daha fazla giysi geliyor” dedi. Günün 24 saati çalışan fabrikalarda çok büyük miktarlar üretiliyor. Sezonları ekledik, bu nedenle mağazaların her hafta yeni koleksiyonları var. Tasarımcılar H&M için çalışmak istiyorlar. Bazıları bunun giysileri hızlı bir şekilde alan tüketiciye fayda sağladığını iddia edebilir, ama bunlar mevsimsel çöp olarak da addediliyorlar” demekte.

Çılgınlığın ortasında, yeni nesil Yahudi tasarımcılar bir sıçrama yapıyor.

1993 yılında bir Grunge (delikli yırtık kotlar, deri ceketler, kareli gömlekler, kapüşonlu sweat-shirtler gibi rahat giyim stili) görünümü tasarladığı için Perry Ellis tarafından kovulan Marc Jacobs, şimdi Louis Vuitton ve Grunge’ın hem kadınsı hem de karlı hale getirdiği kendi markasının kreatif direktörü.

Çocukken büyükanne ve büyükbabasının sürekli gittikleri sinagogun bahçesinden, bebeklere elbise yapmak için misket limonu  çalan Zac Posen, hala oyuncak bebekleri giydiriyor ve kadınsı estetiğiyle müşterileri Natalie Portman, Rihanna, Kate Winslet, Cameron Diaz, Jennifer Lopez ve Beyonce’den övgü alıyor. Bebekler için elbise yapımına devam eden Posen, hala sinagog üyelerinin ve diğer müşterilerin övgüsünü alıyor.

Ve onlarca yıllık Yahudi moda tasarımcılarının ana akıma hitap etmesinden sonra, bazı genç tasarımcılar etnik olmaya başladı. Hasidik bir hahamın oğlu olan Levi Okunov, Manhattan’da, 1999’da giyim butiğini açtı ve burada 13.yüzyıl sufi şair Mevlana’nın (Rumi) İngilizce, Yidiş ve Arapça’ya çevrilmiş şiirleriyle bezeli önlükleri sergiliyor.

Küreselleşmeye ve kitlesel izleyici topluluğuna karşı çıkan trende karşı, Zara’nın keskinliğinin girdabında kaybolan ayrıntılara gösterilen,  özen türünden zanaatkarlıkla ün yapmış bir tasarımcı var.

Budapeşte’nin  Nazilerden kurtarılmasından birkaç gün sonra, toplama kamplarından kaçan Judith Peto, sahte bir İsviçre diplomatik pasaportu sayesinde Gerson Leiber adında bir Amerikan askeriyle tanıştı. Flört edip evlenmeleri ve Amerika’ya yolculukları, moda tarihinde önemli bir bölüm oluşturdu.1963 ‘te Judith Leiber, ünlüler, first ladyler ve moda tutkunları için olmazsa olmaz aksesuarlar haline gelen bir tasarımcı cüzdan serisini piyasaya sürdü. Leiber, Moment Dergisi ile yaptığı bir e-posta röportajında,”Naziler Budapeşte’yi işgal etmeseydi, kimyager olurdum” dedi. 1939’da  Londra’daki King’s College tarafından kabul edilen Peto, bunun yerine Yahudilere ait bir şirkette çalışmaya zorlandı ve Budapeşte’deki en iyi çanta üreticisinin yanında çıraklık yapmayı seçti. Ancak babası bir sanat koleksiyoncusu ve büyükannesi bir şapka tasarımcısı olan Leiber, bunun belki de aile kanından geldiğini düşündü, ”belki de bir tasarım anlayışını miras aldım.” dedi.

Çoğu Asyalı olan yeni bir göçmen kuşağı şimdi kırılma noktasına geliyor. First Lady Michelle Obama’nın açılış balosu elbisesini tasarlayan Jason Wu gibi tasarımcılar, enerji ve trend için yeni bir bakış getiriyorlar. Bir asırdan fazla bir süre önce hazır giyim endüstrisini ateşleyen Yahudiler gibi, giyim işini bir başarı ve kabul görme fırsatı olarak görüyorlar.

Moda yazarı Steele ”Bir bakıma uygun. Modern  Amerikan modası, göçmen olmaya karşı bir tepki oluşumudur. Çok rekabetçi bir alandır, içine girmesi zor. Şimdi fabrikalarımız Çin’e veya Vietnam’a taşınırken, Çin’deki bir amca buradakilere yardımcı olabilir. Tıpkı bir zamanlar aile bağlarının, Yahudi göçmenlere hem ticaret, hem tılsım olarak kıyafet yolculuklarında yardımcı olması gibi. Steele, başarılarının “göçmen hikayelerinin bir işlevi ”olduğunu söyledi.

Double-click here to add your own text.

Ralph Loren

Calvin Klein 

Diane von Furstenberg

Donna Karan

Isaac Mizrahi

Michael Kors

Marc Jacobs