Göklerin sırlarını açılklayan

Yahudi kitabı 

"Nehmad ve Naim"

Göklerin Sırlarını Açıklayan Yahudi Kitabı

1600 yılında, tamamen farklı dünyalardan üç bilim adamı, Prag’ın dışındaki “Yeni Venedik” kalesinde bir araya geldi. Toplantı üç hafta sürdü ve bir İbranice astronomi kitabının yanı sıra, bilimlere olan sevginin birleştirici gücü ve bilgi arayışı hakkında bir dersle sonuçlandı.

Hikayemiz 1599’da Danimarkalı astronom ve asilzade Tycho Brahe’nin kendi ülkesinden kaçmak zorunda kaldıktan sonra, İmparator II.Rudolph’un daveti üzerine, Bohemya’daki (şimdiki Çek Cumhuriyeti) Prag şehrine gelmesiyle başlıyor. Kutsal Roma İmparatorluğu’nun hükümdarı Rudolph II.,  sanata, bilime ve simyaya olan ilgisiyle tanınırdı. Sarayını Viyana’dan Prag’a taşıdıktan sonra, şehir sanatçılar ve bilim adamları tarafından bir cazibe merkezi haline gelmişti. O zamanlar Prag, dini gerilimlerle bölünmüş bir imparatorlukta, bir hoş görü vahasıydı. Şehrin parçalanmış dini toplulukları, görece bir uyum içinde bir arada yaşamayı başardılar.

Aynı sakinlik Yahudi mahallesinde de hüküm sürdü. Orta ve Doğu Avrupa’da türünün ilk örneği olan İbranice matbaa, Prag’ı bir İbranice öğrenim merkezi haline getirmişti. Aynı zamanda, Prag’ın Maharal’ı olarak da bilinen ünlü haham Judah Loew Ben Bezalel’in başkanlığındaki Prag Beit Midraş (Yahudi Eğitim Evi), Yahudi dünyasının dört bir yanındaki bilginlerin ilgisini çekti. Maharal’in öğrencilerinden biri, hahamlık eğitimine rağmen Rönesans kültürüne ilgi duyan ve İbranice tarihi ve bilimleri üzerine çalışmalar yazmaya başlayan David Gans’tı.

Yahudi mahallesini kasıp kavuran kalabalık, yaşam koşulları ve çeşitli veba salgınları, meraklı alimi Prag’dan ayrılmaya mecbur etti, ancak çalışmalarına devam etti. Bu noktada o günün en önemli astronomu Tycho Brahe büyük gözlemevini ve astronomi araştırma merkezini Gans’ın yaşadığı köyden çok uzakta olmayan Prag’ın kuzeyindeki ”Yeni Venedik” kalesine taşıdığını duydu. Resmi bir bilimsel eğitimi olmayan, kendi kendisini yetiştirmiş olan çalışkan Gans, bir doz eski moda Yahudi hutzpası (küstah cüretkarlık) ile kaleyi ziyaret etmeye ve farklı bilgilerle, belki de evrenin bazı  sırlarını öğrenebileceğini umarak oraya gitmeye karar verdi.

Gans, şaşırtıcı bir biçimde sıcak karşılandı ve üç hafta boyunca - muhtemelen Cuma ve Cumartesi günleri haricinde - şatoda kaldı. Zamanın en kuvvetli beyinlerinden ders aldı. Brahe’nin birçok keşfini, henüz bilimsel bir araç olarak emekleme aşamasında olan teleskopun yardımı olmadan yaptığı bilindiğinden, etkileyici ve karmaşık ölçüm araçlarını hayal gücünün ötesinde tanıma fırsatını yakaladı. Gözlemevindeyken Gans, Brahe’nin asistanı Johannes Kepler ile de tanıştı ve çalıştı. Gans ayrıca, buna karşılık olarak, Brahe ve Kepler’in yapamayacakları bir şeyi yaptı. Astronomik metinleri İbraniceye çevirerek, kendi mütevazı katkısını yaptı.

Gans, iki büyük bilim adamı ile görüşmesini ve onların eşliğindeyken görüp anlattığı İbranice “Nehmad ve Naim” –יHoş ve Güzel- kitabını yazdı. Etkileyici gözlem evini ve Brahe’nin “kendisini orada bilge adamlarıyla nasıl inzivaya çekildiğini ayrıntılarıyla anlatıyor. ”Hepsi bilge ve bilimde zeki olan o iki adamla oturduğunu, ve daha önce hiç görülmemiş olan büyük analitik araçları, imparatorun onlara tahsis ettiği on üç oda ve her odadaki özel araçları yazmıştı. Gans ayrıca araçların astronomik ve coğrafi ölçümleri hesaplamak için nasıl kullanıldığını açıklıyor. Böylece aşina olduğu Ptolemaik Kozmolojik bilgiyi, karşılaştığı yenilikçi Kopernik astromisinden ayırıyor.

O zamanlar, bilim ve mistisizm ile astronomi ve astroloji arasındaki ayrıntılar oldukça bulanıktı. Aslında Brahe ve Kepler dahil bir çok bilim adamı okültizmle uğraştı. Gans, bazı eskizlerini Zodyak açıklamasına ayırdı, ancak bunlar açıkça kitabın ana içeriğinden ayrıydı. Görünüşe göre bu ayrım, okuyucuları mistik kehanet üzerindeki bilimsel gözlemin değeri konusunda uyarmayı amaçlıyordu. Ayrıca Gans, kitapta astronominin bir önbilgi aracı olarak kullanılmasını reddeden ve bu bilgi biçiminin yanlış olduğunu ve Zodyak’ın (bilimsel bir araç olarak) en ufak bir kullanımının bile yanlış olduğunu savunan bir takım açıklamalar yapmaktadır. O’nun görüşüne göre “Nehmad ve Naim”in saf Kopernik bakış açısı, Gans’ın ölümünden 130 yıl sonra,1743’te daha sonraki bir baskıya yol açtı.

Brahe, Gans ile karşılaşmasından yaklaşık bir yıl sonra öldü ve Prag’ın eski kentindeki Tyn’in önündeki Meryem Ana Kilisesine görkemle gömüldü. Kepler birkaç yıllığına Prag’a taşındı ve burada mahkemeye hizmet eden bir bilim adamı olarak görev yaptı. Gans’ın yaşamak için geri döndüğü Yahudi mahallesine sadece birkaç dakikalık yürüme mesafesinde oturuyordu. Kepler ve Gans’ın, Kepler’in Tübingen Üniversitesi’ndeki çalışmalarından hatırladığı, İbranice ile karışık Almanca iletişim kurduklarını biliyoruz. Hatta Kepler’in bile güneş sistemini açıklarken, bazı İbranice harfler kullanıldığı görülmektedir.1613 yılında Gans’ın öldüğü yıl, Kepler araştırmasını ilerletmek için Prag’ı terk etti ve böylece bu üç bilim adamının -bir Danimarkalı asilzade, bir Alman şehirli ve haham bir Rönesans adamı- bilgi ve bilime olan merakları ve aşklarının sayesinde bir araya geldikleri hikaye sona ermiş oldu.

Gans’ın öğrenmeye bu kadar hevesli olduğu şeyi keşfetmek için artık uzak bir kaleye sızmaya gerek yok. Kitabı şimdi İsrail Ulusal Kütüphanesi, web sitesinde orijinal İbranice olarak okunabilir. “ Nehmad ve Naim “kitabının birkaç el yazması kopyası da, orada mevcuttur.

https://hebrewbooks.org/14299