GÜNÜMÜZDE…

YAHUDİLİK VE EŞCİNSELLİK: EŞCİNSELLER YAHUDİ TOPLULUĞUNA UYUYOR MU?

Günümüzde, hayatlarımızın içine, adeta hiçbir çekince göstermeden bodoslama dalan gerçekler var. Bu gerçekler eşcinsellik, lezbienlik ve transseksüellik olguları. Aslında, bilindiği gibi, tarihin başlangıcından itibaren, bu olguların hepsi de vardı. Var olmaya devam ettiler ve gelecekte de var olacaklar. Nedir ki, dinlerin ve geleneklerin, dünya insanlarına dayattıkları dinsel ve ahlaksal kaideler, yargılar ve kendilerince haklı olan doğrular, yüzyıllar boyunca bu tür duygularla dünyaya gelmiş insanlara derin acılar yaşattılar. Bu kişiler, daha neredeyse yarım yüzyıl öncesine kadar kendilerini gizlemek zorunda kaldılar. Aşağılandılar, aileleri tarafından dışlandılar. Özellikle batı ülkelerinde binlerce homoseksüel erkek intihar etti. Kimileri zorla evlendirildi, çocuk sahibi bile oldu. Fakat yaşadıkları ikili hayat bazılarını mahva ve boşanmalara, aile trajedilerine kadar götürdü.

Bütün bunların bilincinde olarak günümüzde bu tür ilişkilere daha esnek bir şekilde bakmaya gayret ediyoruz. Nedir ki, bu yine de yaman bir çelişki. İnsan doğası normal olmayan hiçbir şeyi çok kolay hazmedemez. Üstelik din unsurunun çok önemli olduğu toplumlarda bunu sindirmek çok daha güç.

Yahudi dini kutsal Tora kitabında kesin hükümler olmakla birlikte, bu konuları işleyen, doğrudan dillendirmeden de olsa, bazı hikayelere rastlamak mümkündür. Önce kitaptaki yasak içeren emirlere bakalım; Kadınla yatar gibi erkekle yatma, bu iğrençtir. LEVİLİLER 18:22

Bir erkek, bir başka erkekle cinsel ilişki kurarsa, ikisi de iğrençlik etmiş olur, kesinlikle öldürüleceklerdir. Ölümü hak etmişlerdir. LEVİLİLER 20:13

Bu infaz emirleri Bet Ha-mikdaş döneminde uygulanmış olmakla birlikte mabedin yıkılmasından sonra bir daha uygulanmamış, sadece söz konusu bireyler, toplumlarından uzaklaşmak zorunda bırakılmışlardır.

Bir soru soracak olursak; mesela bu konudaki duygular ve dini yasalar nedir?

Duygular hukukun alanına girmez. İnsan ne hissediyorsa onu hisseder. Sonra bu duygulara göre hareket edip etmeyeceğine karar verme gücüne sahiptir. Bu insan deneyimidir: arzu, özlem, istemek… Ve yasa. Çocukluktan yetişkinliğe kadar gelişimimizin bir kısmı, kendimiz için bir ahlaki pusula yaratmaktır. İçsel olan bir şey. Bize doğruyu yanlıştan ayıran şey. Bu ahlaki pusula sayısız bileşenden oluşur.

Yahudiler için her şeyi kapsayan sistem Tora Yasası’dır. Tora Yasası yaşamın her bölümünü yönetir. Tora Yasasının bütününden bir değerler sistemi ortaya çıkar - genel, toplumsal ve kişisel. Bu yasaları tatbik etmek bazen çok kolaydır; örneğin sadaka yasalarına yakınlık hissederiz, veya Şabat yasalarına veya Brit-Mila yasalarına güçlü bağlantı hissederiz. Bazen de tam tersi bir şey hissederiz. Kendimizi yabancılaşmış, kopuk veya kişisel olarak bu yasayla derinden çelişmiş hissedebiliriz..

Ne hissediyorsak onu hissediyoruz. Ondan kendimizi alamıyoruz. Bazı duyguları değiştirebiliriz, bazılarını değiştiremeyiz. Hissettiklerimiz bazen değişikliğe tabidir, ama bazıları kesinlikle ama kesinlikle değildir. Yine de hukuk (Alaha) mutlaktır.

İnsan cinselliği hakkında ne kadar bilgi sahibi olsak da, henüz yeterince bilgi sahibi değiliz. Hepimiz birey ve toplum olarak hala öğreniyoruz. Son yarım yüzyılda, insan cinselliği anlayışımızda ve kültürel bir ahlaki kodu yeniden tanımlamada uzun bir yol kat ettik. Toplum olarak kabul ettiğimiz bazı şeyleri hazmedebilmek için çok uzun zaman geçti. Bu gün kabul ettiğimiz bazı şeyler, insan cinselliğinin onurunu zedeliyor. Ancak öğreniyoruz ve kabullenmeye çalışıyoruz. Örneğin İsrael’de günümüzde bir çocuğun evinde iki anne veya iki baba var. Bazı çocukların babaları cinsiyet değiştiriyor ve çocuğun bir anda iki annesi olabiliyor. Bazen yetiştirdiğiniz kızınız veya oğlunuz cinsiyet değiştiriyorlar. Kızlarınız sakallı bir erkek, oğullarınız mini etekli kadın haline dönüşebiliyor. Bazı gençler kız veya erkek kendi hemcinslerini yaşam partneri olarak ailelerine tanıştırıp, evlenme planlarından bahsediyorlar. Yüzyıllar boyunca belli yaşam şekillerine alışık olan ebeveynler için bunlar kolay yutulan lokmalar değil. Nedir ki, her gün çılgın bir biçimde yaşam trendlerinin değişikliğine uymaya çalıştığımız gibi, bu ebeveynler, çocuklarını mutsuz etmemek, kaybetmemek, onların yok oluşlarına şahit olmamak adına kabullenmek zorunda kalıyorlar. Yaşadığımız dönem çılgın ve baş döndürücü olaylara sahip ve hep yeni şeylere gebe.

Benim anladığım kadarıyla bizim neslimiz yok oldukça, artık bütün bu gibi şeyler tamamen normal olarak karşılanacak. Özellikle torunlarımız için bu günlük hayatın normal halleri olarak karşılanacak.

Yine de şunu biliyoruz: Diğer cinsel davranışların yanı sıra, Tora yasasının açık ve net şekilde erkek/erkek ilişkisini yasakladığını biliyoruz.

Ve şunu biliyoruz: Tora kanunları bağnazlığı yasaklar, homofobi, eşcinsellere karşı temelsiz nefret yasaktır.

Ve şunu biliyoruz: Çok sayıda kız ve erkek çocuk, Yahudi kadın ve erkek, çok uzun süre çok fazla acı çekti. Biliyoruz ki, bu ıstırabın çoğu yaşadıkları çevreden etkileniyor. Başka birinin yargıcı olduğumuzda, Tora yasasına aykırı davrandığımızı bilmeliyiz.

Ve şunu biliyoruz: Bir Yahudi, bir Yahudi ortamına aittir. Her birimiz, mücadele etsek de etmesek de, gerçekten Tora'ya uygun bir ortamda bulunmalıyız. Her birimiz o ortamdan sorumluyuz-her birimiz o ortama getirdiklerimizden sorumluyuz. Başkalarının cehaletini, zulmünü veya kendini haklı çıkaran yargılarını getirdiğimizde, gerçek bir Tora lekelenmesine katkıda bulunuruz. Ahavat Yisrael’in (İsraeloğulları’nın sevgisini) en ideal ilkelerini, her bireye saygıyı, her bireyin Tanrı ile olan kişisel ilişkisinin tanınmasını göz önüne aldığımızda, Tora idaellerinin beklediği gibi, insanlığımızın en iyi noktasına geldiğimizde, Tora ortamına sağlıklı katkılarda bulunuruz.

Bir eşcinselin Yahudi cemaati ile olan ilişkisine gelince: Bir Yahudi, Yahudi cemaatine aittir. Başvuru formu ve yeterlilik şartı yoktur. Minyan olarak kabul edilir. O bir Yahudi’dir, ait olduğu yer orasıdır.

Her birimiz Tanrı’nın kendisinin bir parçası olan bir ruha sahibiz; her birimiz Tanrı ile olan kişisel ilişkimizi oluşturuyoruz. Tanrı ile her bireysel ilişki benzersiz olsa da, hepimiz bir Yahudi topluluğuyuz. Her özerk birey bir araya gelerek bir kutsallık topluluğu oluşturur.