Gürcistan Yahudileri -2-


ÇARLIK HÜKÜMETİ ALTINDA YAHUDİ DÜŞMANLIĞI

Yahudiler ve diğer Gürcüler arasındaki ilişki geleneğinde, çarlık hükümeti dışında hiçbir antisemitizm belirtisi yoktur. Yüzyıllar boyunca Gürcistan’daki kiliseler Yahudilere karşı kışkırtma yapmadı ve Gürcü Yahudileri, ülkenin kırsal yaşamı ve kültüründe gözle görülür bir şekilde asimile edildi.

  1. yüzyılın ikinci yarısında, belki Rus Ortodoks Kilisesinin etkisinden kaynaklanan bazı antisemit eylemler patlak verdi. Antisemitizm, serfliğin sona ermesi ve Yahudi nüfusunun kentleşmesiyle desteklendi. Yahudiler tarla işçisi olmak yerine, tüccar haline geldikçe, Gürcü işçiler onları rakip ve ekonomik tehditler olarak görmeye başladılar. Antisemitizm Rusya’da yüzyıllardır etkindi ve ilhak altında Gürcistan’daki Yahudi olanları etkilemeye başladı.

Gürcistan’da altı kan iftirasının gerçekleştiği kaydedildi. İlk kan iftirası 1850’de Surami’de oldu. Gori’den küçük bir çocuk, ailesiyle yaptığı bir ziyaret sırasında ortadan kayboldu. Çocuk dört gün sonra ölü bulundu ve ölümünden Yahudiler sorumlu tutuldu. Guberniya’daki doktor çocuğu muayene etti ve boğularak öldüğünü teşhis etti. Halk Yahudileri suçladı ve Yahudilere karşı ayaklanma başlattı. Valilik başbakanın müdahalesi ile olaylara el koydu ve olaylara son verdi.

En kötü ve rezil olay Sachkere köyünde vuku buldu. 9 Yahudi’nin, Hıristiyan çocukları kaçırarak kanlarını akıtıp, yaklaşmakta olan pesah bayramının matza yapımında kullandıklarını iddia ettiler. Kamuoyunun çok ilgilendiği dava Kutaisi’de görüldü. Bu dava tarihe Kutaisi Davası olarak geçti. Sanıklar suçsuz bulundu, ancak kan iftiraları devam etti.

DEVRİM  VE   BAĞIMSIZLIK

Ekim 1917 Rus Devriminin Çar hükümetini devirip yerine Bolşeviklerin geçmesinden sonra Gürcüler işgalcilerden bağımsızlıklarını istedi. 26 Mayıs 1918’de Gürcistan Cumhuriyeti bağımsızlığını ilan etti. Bağımsızlıkla birlikte Gürcistan Yahudilerinin ekonomik durumunu iyileştiren konuşma, basın ve örgütlenme özgürlüğünü getirdi. Bu yeni keşfedilen özgürlük uzun sürmedi. Kızıl Ordu Gürcistan’nı işgal bölgesinden bir bölümünü isteyince, 1921’de yaklaşık 1500-2000 Yahudi Gürcistan’ı terk etti. Bunların 1000-1200’ü Eretz İsrael’e yerleşti. Geri kalanlar esas olarak 1880’lerden beri bir Gürcü Yahudi Cemaatinin olduğu İstanbul’a kaçtı.

Başlangıçta Sovyetler,Yahudilerin dini geleneklerini sürdürmelerine izin verdi. Ancak 1924’teki bir Gürcü isyanından sonra Bolşevik Hükümeti tüm Siyonist faaliyetleri sona erdirdi. Ekonomik yaptırımlar uygulamaya başladı. Kollektif çiftlik projelerine katılmaya zorlandılar. Tarım işçilerini çiftliklere yerleştirme örgütü olan OZET, bir dizi kollektif Yahudi çiftliği kurdu. Bu küçük homojen topluluklar, Yahudi öğreniminin devam ettiği izole edilmiş Yahudi toplulukları haline geldi. Bunun farkına varan komünistler, 1930’larda Yahudileri çeşitli çiftliklere dağıtarak ve Yahudi komünal yaşamını yok ederek toplulukları dağıttılar.

Bu arada 1921’de Sachere’de,1923’te Tiflis’te ve 1926’da kan iftiraları tüm gücüyle devam etti.

Sovyet zulmü ve gerileyen ekonomik durum nedeniyle, Siyonist liderler Aliya çabalarını arttırmaya odaklandılar. Sovyetler Yahudi göçüne şiddetle karşı çıktı ve 1930’larda Siyonist örgütleri çökerterek birçok üyeyi tutukladı ve öldürdü.1937-38’de yetkililer, Yahudi dini hizmetlerine ve kültürel faaliyetlere katılımı engelledi. Eylül 1937’de Tshinvali’de (o dönemde Staliniri) ikisi Aşkenazi olan dokuz haham tutuklanarak yargılanmadan cezaevine götürüldü ve öldürüldü.

Hayatta kalan tek Yahudi kurumu Tarih ve Etnografya Müzesi idi, ancak kısa süre sonra kapatıldı. Yönetmeni Aharon Krikheli 1948’de tutuklandı ve müze 1950’lerin başında kapatıldı, bu da Sovyetlerin savaş öncesi yıllarda inşa ettiği Gürcistan’daki Yahudi kültürünün yok edilmesi anlamına geliyordu.

  1. Dünya Savaşı sırasında binlerce Gürcü Yahudi, Kızıl Ordu’da görev yaptı. Savaştan sonra yetkililer Yahudileri tutukladı ve sinagogları kapattı veya yok etti. Yahudi aleyhtarı şiddet eylemleri patlak verdi. 

ÇAĞDAŞ GÜRCİSTAN'a rağmen, Sovyetler Yahudi uygulamasını tamamen ortadan kaldıramadı ve 1960’ların sonunda ve 1970’lerde bile çoğu Gürcü Yahudisi geleneklerini sürdürmeye devam ettiler. Gürcistan Yahudileri kimliklerini Sovyetler Birliğinin Avrupa bölgelerindeki Yahudilerden daha iyi koruyabildiler ve daha az asimile oldular. Daha az karışık evlilikler yaptılar. Sovyet yönetimi boyunca Yahudiler toplumun günah keçisi olarak kaldılar. Ekonomik suçlardan hüküm giymiş Gürcülerin çoğunluğunu oluşturdular ve nüfusun geri kalanından daha ağır bir şekilde cezalandırıldılar. Kan iftiraları 1963’te Tskhaltubo, 1964’te Zestafoni ve 1965’te Kutaisi’deki olaylarla devam etti.

Altı Gün Savaşı’ndan sonra, çok sayıda Sovyet Yahudisi İsrael’e göç etme hakkı için protesto etmeye başladı ve birçoğu çıkış vizesi için başvurdu. Gürcü Yahudiler bu sayının büyük bir yüzdesini içeriyordu. Protestoya ilk başlayanlar arasındaydılar ve en militan kampanyacılar onlardı. Ağustos 1969’da, on sekiz aile, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu’na Aliya yapmak için izin talep eden bir mektup yazdı. Bu Sovyet Yahudileri’nin, İsrael’e göç etmek için yapılan ilk kamu ısrarıydı. İsrael hükümeti ve Yahudi dünyası, Sovyet Yahudilerinin kötü durumu adına yoğun bir kampanya yürüttü. Temmuz 1971’de bir grup Gürcü Yahudi, Moskova’daki bir postanenin önünde açlık grevine başladı. Sovyet Yahudi aktivistlerinin kararlılığı ve uluslararası baskı, Sovyetleri sert Yahudi karşıtı politikalarını azaltmaya yöneltti. 1970’lerde Sovyetler, İsrael’e sınırlı Yahudi göçüne izin verdi ve yaklaşık 30.000 Gürcü Yahudi, diğer ülkelere giden binlerce kişiyle birlikte İsrael’e Aliya yaptı. Sovyet Yahudi nüfusunun yaklaşık %17si bu dönemde göç etti. 1979’da Gürcistan’daki Yahudi nüfus 23.000 iken,1989’da 14.800e düştü.

Çoğu Sovyet göçü bireysel iken Gürcü-Yahudi göçü toplumsaldı. Gürcü-Yahudilerin güçlü, geniş aile gelenekleri ve katı ataerkil doğası nedeniyle, Gürcüler, bireylerin göçlerinin zincirleme reaksiyona yol açarak daha fazla göçe yol açmasıyla bütün topluluklar halinde göç etmiş ve topluluk yapılarını da beraberlerinde getirmişlerdir. Örneğin, en az iki Gürcü kasabasının tamamı Aliya yaptı. Göç başladığında, İsrael’in nüfusu ülke geneline dağıtma politikası vardı ve konut sıkıntısı yaşanıyordu. Gürcüler birlikte yoğunlaşmalarını talep etmeye başladılar ve birkaç aile Gürcistan’a geri dönmekle tehdit edince, kriz alevlendi ve selefleri tarafından önceden uyarılan yeni göçmenler geldiklerinde belirli bölgelere yerleştirilmeyi talep etmeye başladılar. Başbakan Golda Meir, Gürcülerin “gettolara tecrit olma” arzusunu eleştirmesine rağmen, İsrael Göçmen Uyum Bakanlığı, sonunda onların taleplerine boyun eğdi ve ülkenin on iki bölgesinde yaklaşık 200 aileyi toplamaya başladı.

İsrael’de Gürcü göçmenler topluma başarılı bir şekilde entegre oldular, ancak bazı sorunlarla karşılaştılar. Gürcü göçmenler genellikle kolaylıkla iş bulabildiler ve genellikle liman işçileri, hamallar, inşaat işçileri gibi hafif sanayi işlerinde çalıştılar. Ancak bazı sorunlarla karşılaştılar. En önemli konu dindi. Gürcü Yahudileri genellikle dindardı ve Sovyetler Birliğindeki geleneklerine şiddetle bağlıydı. İsrael’li Yahudilerin çoğunlukla laik olduklarını keşfettiklerinde şaşkına döndüler. Sonuç olarak Gürcü göçmenler, hükümetin de kabul ettiği benzersiz dini geleneklerini sürdürmek için, gerekli olan her şeye ulaştılar.

Gürcistan Yahudi Cemaati’nin durumu, Sovyet işgalinin sona ermesi nedeniyle önemli ölçüde iyileşti.1994 yılında Başbakan Schvardnadze, Yahudilerin dini, kültürel ve tarihi anıtlarını korumak için bir kararname çıkarttı. Ayrıca Gürcistan Yahudileri, Sovyetler döneminde karşılaştıkları baskılara rağmen, Yahudi kimliklerini ve geleneklerini başarıyla korumuşlardır. Karışık evlilikler her zaman düşük sayıda olmuştur. Yahudilerin bilgi seviyesi, diğer Gürcülerden önemli ölçüde daha yüksektir.

1990 yılında, Tiflis Yahudilerine mali ve tıbbi destek sağlayan, Yahudi mezarlarının ve sinagoglarının bakımını yapan Rahamim Cemiyeti kuruldu. Aşkenaz Yahudileri için bir şemsiye örgüt görevi görmektedir. Gürcü Yahudileri Derneği (Dereh Yehudi) Sovyet döneminde el konulan Yahudi mallarını geri almakta odaklanıyor. Yahudi toplumu, Sovyetler tarafından çalınan 19. yüzyıldan kalma bir Aşkenaz Sinagoguna mülkiyet haklarının iadesi konusunda hala şiddet eylemleri ve engellerle karşı karşıya. Habad Lubaviç’den Gürcistan hahambaşısı,1990’ların başından beri orada bulunan Gürcü Cemaatini ve çok sayıda misafiri şevkle ve özveriyle ağırlayan haham Avraham Michaelili’dir. Bir başka hahambaşı Ariel Levin’de vardı. Haham Ariel Levin İsrael’e döndü. Onun görevi Haham Avimelech Rosenblath tarafından devir alınmıştır. Gürcistan’daki tüm Yahudiler için bir şemsiye kuruluş yoktur, ancak Yahudi gündüz okulu ve dört ayrı okula ek olarak, 30’dan fazla Yahudi kurumu mevcuttur. ”Menora”, ”Şalom”ve “26 Century” olmak üzere üç Yahudi gazetesi yayınlanmaktadır. Ayrıca bir Yahudi radyo ve televizyon istasyonu bulunmaktadır.

Gürcistan’ın Yahudi nüfusu bağımsızlıktan bu yana siyasi ve ekonomik sorunlara yanıt olarak, Aliya nedeniyle yıllar içinde istikrarlı bir şekilde azaldı. Genel olarak, 1989’dan beri 21.134 Yahudi İsrail’e taşındı. Bir zamanlar 100.000’i bulan Yahudi nüfusu bu gün yaklaşık 13.000’dir Tiflis,1,5 milyon kişiden, 11.000’i ile en büyük Yahudi nüfusuna bağlıdır. Musevi toplulukları, Tiflis, Kutaisi, Batumi, Oni, Akhaltsikhe, Ahalkelek, Surami, Kareli ve  Stalin’in memleketi Gori ve sinagoglar, bu şehirlerin çoğunluğunda bulunmaktadır. Abhazya ve Güney Osetya eyaletleri, bu bölgelerdeki askeri çatışmalar nedeniyle neredeyse Yahudilerden yoksundur. Birçok Abzah Yahudisi, 1990’lardaki savaş sırasında Abhazya’dan İsrael’e göç etti, kalan bir kaçının çoğu ise yaşlı. Sohum’da hala bir sinagog faaliyet gösteriyor.

Ocak 2021’de ilişkilerin kurulmasına yönelik ilk adım olarak Gürcü Ortodoks Kilisesi ve Gürcistan Yahudi Cemaati, karşılıklı sevgi ve saygı desteği içeren bir işbirliği anlaşması imzaladı. Ancak Gürcistan ve İsrail arasındaki ilişkiler sıcak. İsrail Büyükelçiliği Tiflis’te bulunuyor ve Ermenistan’a da hizmet veriyor. Gürcü Elçiliği Tel Aviv’de. İsrail, Gürcistan’a kuraklık yardımı ve depremzedelere yardım da dahil olmak üzere bir çok kez insani yardım sağladı.

İsrail Yahudi Ajansı(JAFT) ve Amerikan Yahudi Ortak Dağıtım Komitesi’nin(JDC) Gürcistan’da devamlı temsilcileri var. JDC ve Hesed Eliyahu, Gürcü Yahudi Cemaatinin %50’sinden fazlasını oluşturan yaşlı Yahudilere yiyecek ve tıbbi yardım dağıtıyor.

2008 Güney Osetya savaşının bir sonucu olarak, yaklaşık 200 Gürcü Yahudi,Yahudi Ajansı’nın yardımıyla İsrael’e göç etti. Bu savaş sırasında Tskhinvali Yahudi Mahallesi, Tskhinvali savaşı sırasında yok edildi.

DİL

GÜRCÜ Yahudilerinin geleneksel dili, çok sayıda İbranice ödünç sözcükle karakterize edilen ve Gürcü alfabesi kullanılarak yazılan Gürcücenin bir çeşidi olan Judeo-Gürcü’dür. Gürcü Yahudileri,Yahudi Gürcüce konuşmalarının yanı sıra, çevrelerindeki halkların dillerini de konuşurlar. Bu dillere Rusça ve Gürcüce de dahildir. Belçika’da, Flamanca, ABD’de ve Kanada’da İngilizce ve İsrail’de İbranice de konuşmaktadırlar.

ALİYA VE GÜRCİSTAN DIŞINDA DİASPORA

Birçok Gürcü Yahudisi İsrael’de yaşıyor. ABD’de, asıl Gürcü Yahudi Sinagogu olan Gürcü Yahudilerinin sinagogu Forest Hills bölümünde Queens, New York, Belçika’da Antwerp (Anvers)Yahudi cemaatinin ana Gürcü Sinagogu İsabellalei’dir ve Yemen kökenli Avishalom Kalazan tarafından yönetilmektedir. Toplumun çoğu mücevher ticaretiyle uğraşıyor.

İsrail’de çoğu Gürcü Yahudi’si kıyıya yakın Lod, BatYam, Aşdod ve Holon gibi şehirlere yerleştiler. Birkaç önemli sinagog ile Yeruşalayim'de de Gürcü Yahudileri var. İsrael’deki Gürcü topluluklarının artık eğilimleri değişti ve genç nüfus laikleşerek ve ülkeye entegre oldu. Ülkede daha homojen bir şekilde dağıldılar ve toplumun her alanına başarılı bir şekilde katılım sağlıyorlar.