JACQUELİNE KENNEDY ONASSİS

Amerika’nın en ikonik First Lady’si


Tarzı ve zarafeti ile tanınan Jacqueline Kennedy Onassis, ABD Başkanı John.F. Kennedy’nin eşi ve bir first lady idi. Daha sonra Aristoteles Onassis ile evlendi.

Jackie Kennedy Onassis (1929-1994), Amerika Birleşik Devletleri’nin eski first lady’siydi. 1963’te suikaste kurban giden ABD ‘nin 35. Başkanı John F. Kennedy ile evliydi. ”Dünyadaki en çekici kadın” olarak anılmıştı ama Jackie Kennedy Onassis kimdi? Sosyetik bir kişi mi? Kitap editörü mü? First Lady mi? Patron mu? Bunların hepsi ve daha fazlasıydı. O bir stil ikonuydu ve gerçek bir yaşam duruşuna sahip olan ilk First Lady idi. Ünlü Kennedy Hanedanı, Amerikan halkının şimdiye kadar sahip olduğu bir kraliyet ailesine en yakın şeyse, o zaman Jackie Kennedy onun kraliçesi ve medyanın sevgilisiydi. Jackie’nin yaptığı neredeyse her hareket, yoğun medya incelemesine konu oldu. Şimdi bile ölümünden neredeyse otuz yıl sonra, hala ona karşı bir halk hayranlığı var.


YAŞAMININ İLK EVRESİ


Jackie Kennedy Onassis, 28 Temmuz 1929’da Southampton, New York’ta Jacqueline Lee Bouvier olarak dünyaya geldi. Babası varlıklı bir Wall Street borsacısıydı ve annesi saygın bir sosyetikti. Gençken Jackie başarılı bir biniciydi. Hevesli bir okuyucuydu ve klasik bale eğitimi almıştı. Genç kız olduğu zaman, Manhattan’da sosyeteye en çok gelecek vaat edenlerden biri olarak kabul edildi.

1947’de Conneticut’ta prestijli bir yatılı okul olan Miss Porter’s School’dan mezun oldu. Eğitimine New York’taki Vassar College’de devam etti. Daha sonra Paris’e gitti. Orada ilk aşkını yaşadı, fakat bu aşk, erkek arkadaşı varlıklı olmadığı için annesi tarafından kabul görmedi. İlk yılını Paris’te geçirdi, ancak daha sonra üvey babasının Virginia’daki malikanesine daha yakın olmak için Washington DC’deki George Washington Üniversitesi’ne transfer olacaktı. 1951’de Fransız Edebiyatı bölümünden mezun oldu. Ardından Herald gazetesinde işe girdi. Oradaki işi Washington sakinlerinin fotoğraflarını çekip röportaj yapmak ve ardından bunları ona ayrılan sayfada yayınlatmaktı. En dikkate değen çalışmaları arasında Richard Nixon ile röportaj, Başkan Dwight D.Eisehower’ın göreve başlama töreni ve Kraliçe II. Elizabeth’in taç giyme töreni hakkındaki haberlerdi. Jackie, hem New York hem de Washington sosyetesinde popülerdi.


JACK VE JACKİE


Mayıs 1952’de Jackie kendisine yakın kişiler tarafından “Jack” olarak bilinen ABD devlet temsilcilerinden  John F. Kennedy ile bir akşam yemeğinde resmen tanıştırıldı. Kennedy Massachusetts’ten atılgan genç bir kongre üyesi ve seçilmiş bir senatördü. Çekiciliği, zekası, yakışıklılığı, zenginliği ve politik özlemleri vardı. Genç kızın ise zekası, güzelliği, zarafeti ve sosyal bağlantıları vardı. Kız, Fransızca, İspanyolca ve İtalyanca dillerini akıcı olarak konuşuyordu. Her ikisinin de bir İrlanda-Katolik mirası, edebiyat sevgisi ve banliyölerin vaat ettiğinden daha heyecan verici yaşama arzusu vardı. Eylül 1953’teki düğünleri, sezonun en önemli sosyal olayıydı.

Düğünden sonra çift, Washington DC’deki  hayatlarını yaşamaya başladılar. Jackie önde gelen bir sosyetik olarak kaldı ve çoğu zaman en lüks sosyete partilerinden bazılarında fotoğraflarını çektirdi. Çiftin hayatının neredeyse her yönü halkının gözünün önünde oynandı. John F. Kennedy yakışıklı, yükselen politikacı olarak tasvir edilirken, Jackie güzel, sofistike sosyetik olarak tasvir edildi. İlk kızları Caroline Kennedy 1957’de doğdu ve çift, o zamanlar oldukça popüler bir yayın organı olan Life Dergisi’nin kapağında yeni doğan bebekle poz verdi.

Görünüşte mükemmel bir aile olarak görülüyorlardı. Gerçekte ise hayatlarında çok zorluklar vardı. Çift uzun zamanlar boyunca ayrı ayrı zaman geçiriyorlardı. John F. Kennedy, Addison hastalığından muzdaripti ve her zaman büyük acılar çekiyordu. Jackie kızları doğmadan daha önce düşük ve ölü bir doğum yapmıştı. Bütün bu mücadelelerin içinde, ailenin pitoresk portresi halkın belleğine kazındı ve John F. Kennedy çok popüler bir politikacı oldu. Bu şöhretten cesaret alan Kennedy, 3 Ocak 1960’ta ABD Başkanlığına adaylığını koydu. 25 Kasım 1960 yılında ikinci çocukları John F. Kennedy Jr dünyaya geldi. Aile arasında John John olarak çağırılırdı.

FIRST LADY OLARAK

John F. Kennedy, Ocak 1961’de ABD Başkanı olarak göreve yemin etti. First Lady rolüyle Jackie, hızla trend belirleyici oldu. Bir basın sekreteri tutan ilk başkanlık eşiydi. Basın ve medya ile olan ilişkisini sağlaması için sekreterini özenle  eğitmişti. Dikkatlice oluşturulmuş bir imaj, genellikle kamuoyunda onun ideal kadın olduğu izlenimini veriyordu. Zamanının çoğunu sanatın patronu olmaya adadı ve birçok sosyal etkinliğe ev sahipliği yaparak, politikacıları ve sanatçıları bir araya getirdi.

First Lady olarak geçirdiği zaman, Beyaz Saray’ın restorasyonu ile de tanınır. Birçok odayı yeniden tasarladı ve mobilyalarını değiştirdi. Ayrıca Beyaz Saray “Gül Bahçesi”nin yeniden dikilip, düzenlenmesini denetledi. First Lady olmadan önce, Beyaz Saray odalarındaki mobilyaların tarihsel önemi çok azdı. Birçok tarihi eserin izini sürdü ve Beyaz Saray’ı Koruma Komitesini kurdu. Beyaz Saray’ın bugün sahip olduğu tarihi ve müze estetiği, onun çabalarının bir sonucudur.

Projesinin doruk noktası olarak, 14 Şubat 1962’de ulusal televizyonda restore edilmiş Beyaz Saray’ı gezdirdi. Televizyonda yayınlanan özel programını 56 milyon rekor izleyici seyretti. Jackie bu performansıyla Onursal bir Emmy Ödülü kazandı.

STİL İKONU

First Lady olarak Jackie, giyim tarzı nedeniyle sık sık hem alkışlandı hem de eleştirildi. Bir yandan şıktı. Parlak renkler ve ilaç kutusu “pill box” tabir edilen şapkaları dahil, ikonik kıyafetleri ile övüldü. Devlet yemeklerine ve siyasi olaylara giderken sık sık Vogue Dergisi’nden çıkmış gibi görünüyordu. Öte yandan, Amerikalılar genç First Lady’lerini ne kadar sevseler de, onun “uygun” giyinip giyinmediğini sorgulayan pek çok gazete sütunu vardı. Jackie’nin kıyafetleri şık bir Avrupalı kadın olarak tamamen uygun kabul edilebilirdi, ancak 1960’larda iyi bir Amerikalı eşin ne giymesi gerektiğine dair geleneğe meydan okuyordu.

TRAJEDİ

Jackie Kennedy’nin hayatı ne kadar görkemli görünürse görülsün, aynı zamanda trajedilerle de doluydu .Yaşadığı bir düşük ve ölü doğmuş bir bebeğin ardından, Beyaz Saray’dayken 3. çocuk olarak doğmuş olan oğlu Patrick Bouvier Kennedy 7 Ağustos 1963’de doğdu, ancak iki gün sonra bebek hayatını kaybetti.

Bu arada başkan olan eşinin, ardı ardına yaşadığı gönül maceralarını (Marilyn Monroe vb.) görmezden gelmek de pek katlanılır bir duygu değildi.

Ardından, 22 Kasım 1963’te Başkan Kennedy, Dallas Teksas’ta suikaste kurban gitti. Bu olay, ikisi bir başkanlık konvoyunda üstü açık bir arabaya bindiklerinde meydana geldi. Suikast kameralarla kaydedildi ve ülke çapında yayınlandı. Yaralı kocasına çaresizce yardım etmeye çalışan, kanlar içindeki pembe tayyörüyle  Jackie Kennedy’nin birçok fotoğrafı, dünya basınında yayınlandı.

Jackie, bebek Patrick’in kaybının yasını tutarken First Lady olarak kederiyle nasıl başa çıktığı konusunda kamuoyunda sert eleştirilere maruz kalmıştı, ancak kocasının kaybını idare ediş tarzıyla medya tarafından övgüyle karşılandı. Jackie, başkanlarını kaybetmenin yasını tutan tüm Amerikalılara karşı bir görevi olduğuna inanıyordu . Kocası için bir devlet cenazesi planladı, Abraham Lincoln’un suikastinden sonra yürürlüğe giren modeli uygulattı. Tören kapalı bir tabutla gerçekleştirildi. Cenaze alayını yönetti. Arlington Mezarlığı’na gömülen eşinin yanına kısa bir süre önce ölen oğulları  Patrick’in cenazesini de defnettirdi. Mezarın önünde yaptırılmış ve ebediyen yanacak olan Sonsuz Alev’i yaktı. Eşinin ölümünden bir hafta sonra Life Dergisi’ne röportaj verdi. Bu ünlü röportajda kocasının Beyaz Saray’daki yıllarını Kral Arthur’un Yuvarlak Masa Şövalyelerinden olan efsanevi Camelot’uyla karşılaştırdı. O nedenle, Başkan Kennedy’nin yönetimine genellikle “Camelot Dönemi”denir.

ARTIK FIRST LADY DEĞİL

Jackie, Amerikalılardan yüzbinlerce taziye mektubu aldı, Başkan Kennedy’nin öldürülmesinden bir yıl sonra çocuklarıyla birlikte New York’a taşındı. O zor yıllarda kendisine ve çocuklarına yakın kalan kayınbiraderi Senatör Robert F. Kennedy ile teselli buldu. Onu 1968’de başkanlığa aday olması için cesaretlendirdi, halkın desteğini aldı ve hatta onun için kampanya yürüttü. Ancak aynı yıl, 6 Haziranda o da suikaste uğradı ve hayatını kaybetti.

Jackie depresyona girdi, hayatı ve çocuklarının hayatı için endişelerini dile getirdi. ”Kennedy’leri öldürüyorlarsa” dedi, ”O zaman çocuklarım hedef. Bu ülkeden gitmek istiyorum.” Ekim 1968’de, Robert Kennedy’nin ölümünden dört ay sonra Jackie, uzun süredir arkadaşı olan, zengin bir Yunan Denizcilik patronu olan milyarder iş adamı Aristotle Onassis ile evlendi. Kararlarının çoğu gibi, bu da sert bir dille eleştirildi. Jackie Onassis yasal adını aldı; basın alaycı bir şekilde ona “Jackie O” adını verdi. Evlilikleri sırasında çift hem Avrupa’da hem de ABD’de yaşadı. Jackie, Kennedy ailesiyle, özellikle başkan Kennedy’nin küçük erkek kardeşi Senatör Edward Kennedy ile yakın kaldı.

1975’te ikinci kocasının ölümünden sonra Viking Press ve Doubleday’de kitap editörü olarak çalışarak  çok dolu bir hayat yaşadı. O zamanlar” Michael Jackson Otobiygrafisi- Moonwalk”,”The Cartoon History Of The Universe” ve “Kahire Üçlemesi” nin çevirisinde olduğu  gibi birçok popüler kitapta parmağı vardı.

1993 yılında attan düşüp hastaneye yatırıldığında, kıdemli editör olarak çalışıyordu. Hastanede muayene edilirken doktorlar lenfoma olduğunu teşhis ettiler. Kanser yayıldı ve 19 Mayıs 1994’te uykusunda yaşama veda etti. Öldükten sonra ilk eşi olan Başkan Kennedy’nin ve iki günlükken ölen oğlunun yanında, Washing’daki Arlington Mezarlığı’na gömüldü.

MİRAS

Bugün, Hillary Clinton’dan, Michelle Obama’ya, ve diğer kadın siyasi figürler, moda eğilimleri ve stilleri genellikle yoğun bir şekilde inceleniyor. 1960’lar televizyon kültüründe yeni bir çağ başlatmaya başlamıştı ve Jackie Kennedy, daha önce hiç görülmemiş bir ölçekte medya incelemesini deneyimleyen First Lady idi. Jackie Kennedy, cazibesi ve tarzıyla ulusu büyüledi ve hem kendisi hem de ailesi için bir imaj geliştirdi. İki aileyi de ünlü insanlara dönüştürdü. Şimdi bile, hala sonsuz hayranlık ve vintage tarzı  uygulamalarında akla ilk gelen ikonlardan biri. Hayatı çok sayıda biyografiye, belgesele ve hatta Hollywood biyografisine konu olmuştur. Gerçekten, Jackie Kennedy nesiller boyunca bir ikon haline geldi.

kaynak://www.commonlit.org/en/texts/jackie-kennedy-onassis-an-icon-for -the-ages