BİTKİLER VE ÖNYARGI ÜZERİNE:

 RACHEL YANAIT VE AARON AARONSOHN

İdeolojik farklılıklar ve önyargılar, Aaron Aaronsohn ve Rachel Yanait arasındaki kişisel ve profesyonel ilişkinin önüne geçemedi.  Aaaron Aaronsohn, Rachel'in gözünün önünde Nili Yeraltı Ağı için casusluk yapmakla meşgulken,  Rachel doğayı araştırmaya odaklandı ve Aaron'un kızkardeşi ve casus arkadaşı Sarah ile yakınlaştı. Hayatı Avshalom Feinberg'in ona karşı soğuk davranması sayesinde kurtuldu ve çok daha sonra İsrael'in 2. Devlet Başkanı Yıtzhak ben Zvi'nin karısı oldu.

Sara Yanarocak

İçinde bulunduğumuz böylesine çalkantılı bir dönemde, geçmişe gidip tarihimizin bir başka çalkantılı bir döneminde ideolojik bir bölünmeyi aşan,  şaşırtıcı bir kişisel ve profesyonel ilişkiyi gözlemlemek ilginç olabilir.  Bu hikaye yaklaşık 110 yıl önce, ciddi ideolojik farklılıkları olan iki kişinin doğaya olan ortak sevgileri sayesinde birbirleriyle bağlantı kurmayı başardığı bir zamanda gerçekleşti.

İsrael toprakları üzerinde kontrolünü kaybetmek üzere olan Osmanlı İmparatorluğu'na karşı İngilizler adına casusluk yapan, Aaron dünya çapında tanınmış olan bir ziraat mühendisiydi.

Rachel Yanait ise, genç bir ziraat mühendisi, Yahudi Savunma Örgütü Ha-Shomer üyesi ve Poalei Zion Partisinde aktivistti. Daha sonra İsrael Devleti‘nin İkinci Devlet Başkanının eşi oldu.

Bugün İsrael'in kıyı yolunda ilerlerken,  bu hikayenin nerede ortaya çıktığını görebilirsiniz. Hayfa'nın hemen güneyindeki Atlit yakınlarında, bu dostluğun kurulduğu tarımsal araştırma istasyonuna giden Washingtonia Palmiye Ağaçları'nın sırasını görebilirsiniz.

Bu Aaron Aaronsohn'un ve Rachel Yanait'in hikayesidir. Dünya görüşleri kökten farklıydı ama doğaya ve İsraele olan ortak sevgileri onları birbirine bağladı.

  1. Dünya Savaşı dönemiydi. Zikhron Yaakov adlı küçük bir kasabada yaşayan Aaron Aarosohn, 1906'da ''buğdayın annesi'' olduğuna inanılan yabani 'Emmer' buğdayını keşfetmesiyle dünya çapında tanınyordu. Bu keşif, onu Amerikan bağışçılarının fonlarıyla Atlit'te bir tarımsal deney istasyonu kurmaya yöneltti. İstasyon, hem Yahudi hem de Arap işçileri işe aldı ve o zamanlar Kibbush ha Avoda (emeğin fethi) olarak bilinen şey etrafında, Siyonist çevrelerde yüklü bir ideolojik tartışmayı tetikledi: Siyonist çiftliklerde ve fabrikalarda çalışmak üzere Arap işçiler mi işe alınmalı? yoksa Siyonist girişim yalnızca Yahudi emeğine mi güvenmeli?

Ve bunlar yetmezmiş gibi, aynı zamanda Aaron'un kardeşi Alexander, Hashomer ile rekabet halinde olan Hagidonim adında bir örgüt kuruyordu. Aaron'un istasyonu, yönetmedeki sağ kolu olan genç Avshalom Feinberg de Hagidonim'e mensuptu.

Ve sonra Rus İmparatorluğu'nda Golda Lishansky olarak doğan ve İbranice bir isim alan Rachel Yanait vardı. Yahudi emeğinin adanmış savunucuları olan Hashomer ve Poalei Zion siyasi partisinin bir üyesiydi.  Hayatının ilerleyen dönemlerinde, Yahudilerin özellikle kadınların Arap dünyasından İsrael topraklarına göç etmelerine yardımcı olmakta çok önemli bir rol oynayacaktı.

Yanait ve Aaronsohn’un gergin ve tutkulu bir siyasi bölünmeyle ayrılmış karşı kamplara ait olduklarına şüphe yok. Bu boşluğu kapatmak mümkün müydü?

''Uzak Bir Manastıra Bile Giderdim''

Yanait,  tarım bilimi okumak için Fransa'nın Nancy şehrine gitti. Geri döndüğünde, mesleki uzmanlığını sürdürmek istedi. Uzmanlığını geliştirmek için en iyi yerin Aaronsohn'un Atlit'teki Tarımsal Deney İstasyonu olduğunu hemen keşfetti.

'Aaronsohn ile birlikte çalışılabileceğini kimse düşünebilir mi?

Yanait,  Aaronsohn ile görüşmek üzere Yeruşalayim’e gitti. Genç kız,  Aaronsohn,  bölgenin Osmanlı Valisi olan Cemal Paşa'ya o günlerde ülkede yaygın olan çekirgelerle ilgili bir mektup yazdığı sırada oraya vardı. Şaşkınlıkla belgenin, Aaronson'un gururlu bir milliyetçi Yahudi ve deneyimli bir çiftçi olduğunu ortaya çıkardığını gördü. O andan itibaren onu, çevresinde onun hakkında duyduğu herşeyden farklı ''işçi düşmanı'' ve Yahudi işçileri boykot eden biri olarak görülen, her şeyden farklı yeni bir ışıkta gördu. Aaronson'un Yanait hakkında ne düşündüğüne gelince, buna yakında geleceğiz.

Yanait'in Aaronsohn için çalışması fikri, ünü nedeniyle Poalei Zion hareketinin çoğunluğu tarafından güçlü bir muhalefetle karşılandı.  Parti üyelerinden biri,  Merkazı'ın (partinin merkez komitesi) bir üyesinin gidip, işçi düşmanı için çalışması mümkün mü? diye yazdı. Öte yandan Hashomer'den insanlar, bu fikre oldukça açıktı. Ancak Yanait kararlıydı ve partisinin ne düşündüğünden etkilenmiyordu. Şöyle cevap verdi:  ''deney istasyonu uzak bir manastırda olsaydı, oraya da gidip toprağın ve yetiştirdiğimiz ürünlerin doğasını incelerdim. ''Parti üyelerinin itirazlarının hiçbir etkisi olmadı. Yanait kararlılığını korudu, ilerlediği yolun doğru yol olmasına ikna olmuştu.

Yanait, Zikhron Yaakov'a vardığında Aaronsohn'a laboratuarda ücretsiz stajyer olarak çalışıp çalışamayacağını  ve Atlit'teki deney istasyonundaki fidanlıkta ve sebze bahçesinde haftada bir gün  çalışabilme izni istedi.

Aaronsohn ilk başta soğuk bir şekilde karşılık verdi, ancak Yeruşalayim'deki, önceki karşılaşmayı hatırladığında yumuşadı ve hatta şaşkınlığını dile getirdi:  '’Bana pek çok kişi gelmiyor. Laboratuara ve kütüphaneye değil de,  bana kalırsa sen de Atlit'e gelebilirsin. ''

Yanait, Aaronsohn'un Zikhron Yaakov'daki laboratuarını ve kütüphanesini ziyaret etti ve gördüklerinden etkilendi. Orada keşfettiği hazineleri heyecanla anlattı:

''... Kapaklarına bakıp okuyorum ve bu nadir hazineyi görünce nefesimi tutuyorum. İsrael topraklarındaki doğa ve tarımla ilgili kitaplari yabancı dillerde ve İbranice, özverili ve deneyimli bir el, toprağımızın doğal çevresinin bilgisine adanmış her kitabı seçti ve topladı. Canlılar ve cansızlar, arkeolojik ve tarihi çalışmalar, toprağımız hakkında yazılmış her şeyden, ister sahadan alınan yazılı izlenimleri ister araştırma makaleleri olsun. Kitaplar arasında, büyükbabamın Gemara kitaplarını hatırlatan ve hayranlık ve saygı uyandıran deri ciltli çok eski kitaplar da var. Orta kanattan zengin herbaryumun (kurtulmuş bitki koleksiyonu) hafif kokusu geliyor. İşte agronomist (tarım uzmanı) Aaronsohn'un toprağın yabani otlarından topladığı nadir koleksiyon ve benzer iklime sahip topraklardan gelen yabani bitki koleksiyonu... ''

Aynı gece Yanait, Hashomer arkadaşlarına şöyle yazdı:  ''Zihron’da, kalbimin içeriğine göre çalışma materyalleri buldum. Burada olabildiğince uzun süre kalacağım ve Hashomerin acil meseleleri dışında gönderilmeyeceğim. Tek isteğim doğayı ve tarımı öğrenmek ve öğretmek ve bunu yapmak için doğru yer burası. ''

Profesyonel Bir ilişkiden Gerçek Bir Dostluğa

Başlangıçta ilişkileri oldukça resmiydi, ancak doğaya, manzaralara ve İsrael topraklarının bitki örtüsüne olan ortak sevgileri onları daha da yakınlaştırdı.

Aaronsohn'un asistanları Yanait'e arazi gezilerinde eşlik etti ve ona bitkilerle çalışmayı öğretti. Çok geçmeden Aaronsohn ona kütüphanesini ve evini açtı ve hatta onu ailesiyle tanıştırdı.

Yanait, arkadaşlarına orada mümkün olduğunca uzun süre kalacağını, sadece öğrenmek için değil, aynı zamanda bitkilerle ilgilenmenin ona huzur verdiğini söyledi. Birlikte çalıştıkça, tartışmalarına rağmen birbirlerine daha da yakınlaştılar. Aaronsohn, İsrae’ldeki ormancılık hakkında yazdığı bir makaleyi okumasına izin verdi ve Yanait, ülkenin dağlık bölgelerinin ormanlaştırılması hayalini onunla paylaştı.

Ayrıca tarımsal öğrenimi sırasında yazdığı bir makaleyi ona gösterdi ve Aaronsohn ona şöyle dedi: ''... eğer bilgi arıyorsan, kitapları bırak, ülkenin her yerini dolaş, doğayı gözlemle... ''

En büyük tartışmalarından biri Yahudi emeği konusuydu. Yanait şunları yazdı:  ''Görünüşe göre, emek yabancı ellerde kalırsa toprakarımızın geleceğinin ne olacağını hiç düşünmemiş. Buna üzüldüm çünkü Aarosohn olağanüstü bir doğa adamıydı. ''

Aarosohn ise Yerel Yahudi topluluğundan neredeyse hiç kimsenin başarılarını kabul etmemesinden ne kadar hayal kırıklığına uğradığını ve hakarete maruz kaldığını açıkladı. ''Dünyada tanınıyorum, ' dedi ve dişlerini gıcırdattı,  ve sadece burada,  kendi ülkemde... - burada konuşmayı bıraktı ve elleri öfkeyle titredi.''

Tartışmaları devam etti, ancak aynı zamanda yakınlaşmaya devam ettiler. Tartışmalar birbirlerine olan takdirlerini eksiltmedi. Aksine, Yanait'in kendisi hakkındaki olumlu görüşü defalarca fark edildi. Aaronsohn siyasi farklılıklar yüzünden ona kin gütmüyordu ve Yanait Atlit'te geçen zamanının tadını çıkardı. ''Tarımsal çalışmalarıma başladığımdan beri, Atlit'te yaşadığım gibi bir tarım deneyimim hiç olmadı. ''

Zihron'daki kendi siyasi kampından bir çok kişi Yanait'in deney istasyonunda çalışmasınıı onaylamadı. Bundan pişmanlık duydu ve üzgün şekilde şunları söyledi:  ''Onunla doğrudan bağ kurmayı bilseydik, hepimiz için ne büyük bir lütuf olabilirdi ve onun halkıyla bizimkiler arasındaki bu kan davası hepimize ne kadar zarar verdi. ''

Rachel Yanait, Hashomer'deki arkadaşları çeşitli zorluklar ve sıkıntılarla karşı karşıya gelirken, bir kütüphanede oturup, deney istasyonunda zamanının tadını çıkardığı fikriyle kıvranıyordu. Ama yine de istasyona geri dönüp,  kendini doğanın harika dünyasına kaptırmaya devam etti.

Rachel, 1915'te Türkiye'de yaşayan bir Yahudi tüccarla yaptığı başarısız evliliğin ardından evine yeni dönen Aaron'un kız kardeşi Sarah Aaronsohn ile arkadaş oldu. Aaron, iki genç kadının çok fazla ortak noktaları olduğunu farkedebileceklerini düşündü ve bu yüzden onları tanıştırdı.

Ve bu, Yanait için Aaronsohn'un kendisi hakkında iyi şeyler düşündüğünü gösteren bir başka kanıttı.

Gerçekten de ikisi arasında büyük bir dostluk kurulmuştu. Öyle ki, Rachel kardeşlerin Carmel bölgesindeki turlarına davet edilmişti. Rachel bu gezilerden birinde belirli bitki örneklerini aramalarını eğlenceli bir şekilde anlattı: ''Birkaç gün geçti ve Sarah laboratuara geldi.  Beni mikroskobun üzerine eğilmiş halde buldu ve at sırtında dağ sırasının turuna onunla gelmek isteyip istemediğini sordu... ''Rachel bir at kiraladı ve katıldı. ''... aniden, Aaronsohn kayaların arasında nadir ve özel bir bitki gördüğünü söyledi. Eğer bitkilere bu kadar tutkuluysam, onun yardımı olmadan bulmayı denememi istedi... '' Rachel etrafta dolaşıp çeşitli örnekleri işaret etti ve Aaronsohn sadece başını salladı, kolayca gördüğü şeyi bulamadığı için öfkelendi. Kırılmıştı, ama ama gözleri aniden kocaman açılana kadar aramaya devam etti: ''Vahşi bitkilerin kraliçesi tam gözlerimin önündeydi, nadir vahşi orkide tüm ihtişamı ile belirdi!'' Hakareti ve yorgunluğu unutup, sanki bir hazine tutuyormuşum gibi iki elimle tuttum ve Aaronsohn güldü. ''

Sarah, kocasıyla birlikte İstanbul'da geçirdiği korkunç zamanın, çocukuğunun ve gençliğinin ve yakın arkadaşı, umutsuz aşkı Avshalom Feinbergi'n ayrıntılarını dökebileceği birini arıyormuş gibiydi. Rachel, Avshalom'un her gezi ve partinin yıldızı olduğunu ve dağlık bölgelerde tanımadığı hiçbir yerin olmadığını öğrendi.  Sarah, ''ve gözleri'' diye ekledi, ''her değerli taştan daha parlak parlıyor- işte Avshalom!''

Rachel,  Sarah'ın da aynı şekilde olduğunu düşündü. ''karşılığında hiçbir şey olmasa da, şan ve övünme olmasa bile bir şeyler yapma tutkusuyla dolu! ve  herşeyden öte- Sarah bir taşra kızı,  Zihron Yaakov'un kızı, burası onun evi ve doğum yeri, bir daha asla buradan alınamayacak. ''

Sarah İle Son Bir Konuşma Ve Trajik Bir Veda

Çok iyi bilindiği üzere, Avshalom, Aaron ve Sarah, 1. Dünya Savaşı sırasında İngilizler adına casusluk yapan Nili Yeraltı Örgütünün liderleriydi. Daha sonra yaşanacak trajik gelişmeler, bu grubun içindeki kişilerin arasındaki yakın ilişkileri büyük ölçüde etkiledi.

Çatışma, Avshalom Feinberg'in Osmanlılar tarafından yakalanıp kısa bir süreliğine hapsedilmesinden sonra, hapisten çıktığı gün başladı. Kısa bir süre sonra Atlit'teki istasyona geri döndü.

Rachel Sarah'ı bir daha göremeyecekti. Sadece Sarah onu ziyarete geldiğinde son bir kez görecekti.  Rachel son konuşmalarını hayatının geri kalanında unutmayacaktı. Sarah, Aaronun kütüphanesinden ödünç aldığı ve henüz okumaya fırsat bulamadığı Breslov'lu haham Nahman'ın bir kitabını Racheli'n masasında görünce şaşırdı.  Rachel Sarah'a Breslovlu Haham Nahman hakkında bir efsane anlattı ve ardından Sarah ona, ''Hasidik efsanelerin doğa araştırmalarıyla ne ilgisi var?’’ diye sordu. Rachel, ''Diğer büyük hasidler gibi,  haham Nahman da doğayı sevmiş ve yaratılışın sırlarını anlamış olmalı ve benim açımdan, hasidizm ile topraklarımızın doğası arasında bir bağlantı var.'' diye  yanıtladı.  Daha sonra, yeni kurulan  İbranice dil komitesine, ikisinin de hoşlanmadığı geveret (hanım) unvanının, evli bir kadın için adona, bir kız için de adonit gibi daha uygun bir ünvanla değiştirilmesini önermek hakkında konuştular. Son konuşmaları buydu.

Rachel,  Aaronsohn'ların Nili ile yaptıkları bir işin parçası olarak, İngilizlere rapor iletirken deney istasyonunda çalıştı. Sık sık casusluk belgelerine rastladı, ancak o dönemdeki yerel Yahudi topluluğunun çoğunun aksine, Osmanlıları gözetleme fikrine karşı çıkmadı ve her durumda istasyonda çalışmayı ve orada tanıştığı insanları gerçekten sevdi.

Ne kadar keyif alsa da, Aaron İngilizlerle buluşmak üzere Avrupa’ya doğru yola çıktığında oradaki işi acı bir şekilde sona erdi. Aaron'un yerine sağ kolu ve Sarah'ın yakın arkadaşı Avshalom Feinberg geçti. Sarah ile yakın arkadaşlığına rağmen, istasyonu sıkı bir şekilde yönetti ve Rachel'in işine son verdi.

Rachel, onun kendisine nasıl davrandığını şöyle yazdı: ''Sarah'ın sıklıkla centilmen ve iyiliksever olarak tanımladığı adam düşmanca ve dar görüşlü görünüyordu.  Tek istediği şeyin benim ortadan kaybolmam olduğu açıktı.''

Rachel oradan sıkıntı ve hayalkırıklığı içinde ayrıldı ve Atlit'e bir daha adımını atmadı.  Rachel casusluk şebekesi keşfedildikten sonra Feinberg'in davranışlarının nedenlerini anladı, ancak o sırada çok incinmişti.

Ocak 1917'de Avshalom, İngiliz güçleriyle temas kurmak için çöle giderken öldürüldü ve cesedi ancak on yıllar sonra, 6 Gün Savaşı'nın ardından bulundu. Ekim 1917'de Osmanlılar Nili'yi ortaya çıkardılar Sarah'ı tutukladılar ve ona acımasız işkenceler  uyguladılar. Sonunda arkadaşlarına ihanet etmemek için kendi canına kıydı.

Casus şebekesi ortaya çıkartılıp, Atlit’teki istasyon yağmalandıktan sonra, Rachel Yanait'in kız kardeşi, Avshalom'a müteşekkir olduğunu açıkladı. Onun Rachel'e olan sert muamelenin, muhtemelen kızkardeşinin hayatını kurtardığını söyledi. 1918'de, savaşın sonlarına doğru, Rachel daha sonra İsrael Devleti’nin İkinci Devlet Başkanı seçilen Yitzhak ben-Zvi ile evlendi.

  1. Dünya Savaşı bittikten sonra Rachel, Chaim Weizmann'ın da katıldığı bir Siyonist Komisyonu toplantısında Aaron'la karşılaştı. Aaron aynı anda hem Weizmann'a hem de Rachel'e ve güldü, ''Sizden daha masum bir çiftçiyle hiç karşılaşmadım. Atlit halkına yabancıydınız. Bitkiler ve saha deneyleri dışında hiçbir şey sizin için önemli değildi. Hiçbir şey anlamadınız, bitkiler ve fosiller dışında hiç bir şeye dikkat etmediniz. ''

Weizmann'a, tam önündeki kapı çerçevesinde Nili kodları yazdığınıı ve bu işaretlerin metereolojik amaçlı olduğu bahanesine Rachel'in inandığını anlattı. Rachel, istasyondaki bitkiler dışında hiçbir şeyin ilgisini çekmediğini itiraf etti.

Aaron Aaronsohn 1919 yılında Paris Barış Konferansı’na giderken geçirdiği gizemli bir uçak kazasında ölmeseydi, kişisel ve profesyonel dostluklarının nasıl gelişebileceğini hayal etmek ilginçtir.

 

NOT:  Bu makaledeki alıntılar ve bilgilerin önemli bir kısmı Rachel Yanait Ben Zvi'nin'' ANU OLİM'' adlı  kitabından alınmıştı

"Aaron Aaronsohn ve Rachel Yanait Ben-Zvi. Bu fotoğraflar, İsrail Arşiv Ağı projesinin bir parçasıdır ve Yad Yitzhak Ben-Zvi, Kudüs ve Miras Bakanlığı ve İsrail Ulusal Kütüphanesi'nin ortak çalışmaları sayesinde erişime sunulmuştur."

"Rachel Yanait, 1915. Bu öğe, İsrail Arşiv Ağı projesinin bir parçasıdır ve Yad Yitzhak Ben-Zvi Arşivi, Kudüs ve Miras Bakanlığı ve İsrail Ulusal Kütüphanesi'nin ortak çalışmaları sayesinde erişilebilir hale getirilmiştir."

"Sarah Aaronsohn ve Avshalom Feinberg, 1916 yılında Şam'da. Bu öğe, İsrail Arşiv Ağı projesinin bir parçasıdır ve Yad Yitzhak Ben-Zvi Arşivi, Kudüs ve Miras Bakanlığı ve İsrail Ulusal Kütüphanesi'nin ortak çalışmaları sayesinde erişilebilir hale getirilmiştir."